The Star Chamber, adaleti sağlamak için kendi kurallarını oluşturan gizli bir yargı organını merkezine alıyor. Film, adalet sistemindeki açmazlardan ve bireylerin çelişkili etik değerlerinden beslenen karmaşık bir hikaye sunuyor. Michael Douglas'ın canlandırdığı saygıdeğer hakim Steven Hardin, delil yetersizliğinden ötürü suçluların serbest kaldığı durumlarla sık sık karşılaşıyor. Suçluların cezasız kalması, Hardin'in idealist bakış açısını sorgulamasına sebep oluyor. Bir gün, tecrübeli bir meslektaşı, suçluların gerçek adaletten kaçmasını engellemek için geçmişteki hakimler tarafından kurulan 'Yıldız Meclisi' olarak adlandırılan bir organizasyondan bahseder. Bu meclis, toplumun adaletten kaçmış suçlularını ortadan kaldırmak için kararlar alır. Başta bu uygulamayı etik dışı bulan Hardin, adalet sisteminin kısıtlamalarından dolayı artan çaresizliğiyle giderek meclisin felsefesini anlamaya başlar. Film, izleyiciyi adaletin nasıl sağlanacağına dair ahlaki bir sorgulama yapmaya iterken, adalet sisteminin eksikliklerine ve bu eksikliklerin sonuçlarına da sert bir ışık tutar. İdealizm ve pratik çözümler arasındaki dengeyi bulmaya çalışan Hardin’in bu gizli meclise dahil olmasıyla birlikte işler karmaşık bir hal alır. Son derece gerilim dolu sahnelerle bezeli olan The Star Chamber, izleyiciyi hem düşündürüyor hem de koltuğunun kenarında tutuyor. İzlemek, etik ve hukuk konularındaki derin sorulara yanıt ararken sürükleyici bir maceranın parçası olmak demek. Bu filmde, adaletin karanlık yüzüyle yüzleşmeye ve her şeyin o kadar da siyah beyaz olmadığını görmeye hazır olun.