The Etruscan Smile, modern yaşamın soğuk yüzüne karşı, geleneksel değerlerin sıcaklığını öne çıkaran etkileyici bir dramatik yapımdır. Filmin başkarakteri Rory MacNeil, İskoçya'nın kırsal bir bölgesindeki küçük bir adada yaşamaktadır. Ancak, yaşamının son döneminde, varoluşsal bir yolculuk için kendisini ABD'nin kozmopolit şehirlerinden San Francisco'da bulur. Film, karakterin yolculuğunu, hem coğrafi hem de duygusal olarak, gözler önüne seriyor. Rory'nin ABD'ye gelmesinin ana nedeni, gergin bir ilişki içinde olduğu oğluyla daha çok vakit geçirmek ve torununu tanımaktır. Yavaşça, hem kendi sağlığı hem de aile ilişkileri üzerinde düşünmeye başlayan Rory, yaşamının kalıntılarını tekrar inşa etmek zorunda kalır. Film, izleyicilere baba-oğul ilişkilerini yeniden değerlendirme imkanı sunar ve aile bağlarının önemine değinir. San Francisco'nun yoğun şehir hayatı ile İskoçya'nın dingin doğası arasında bir tezat kurulurken, Rory'nin kendi içsel çatışmalarını çözebilme çabası izleyenleri duygusal bir serüvene sürüklüyor. Film, duygusal yükü kadar, mizahi anlarıyla da izleyicilere neşe katıyor. Oyunculuk performansları, özellikle Brian Cox'un Rory MacNeil olarak sergilediği performans, filme dramatik bir derinlik kazandırıyor. Rory'nin hikayesi ile izleyiciler, yaşam, ölüm ve aradaki bağları sorgularken, film duygusal bir tatmin sağlıyor. The Etruscan Smile, etkileyici hikayesi ve güçlü performanslarıyla kesinlikle izlenmesi gereken bir drama.