Roman Polanski'nin yönetmenliğinde 1979 yılında beyaz perdeye aktarılan 'Tess' filmi, Thomas Hardy'nin klasik eseri "Tess of the d'Urbervilles" romanından uyarlanan etkileyici bir dönem dramıdır. Film, yoksul bir kadın olan Tess Durbeyfield'in, aristokrat bir geçmişten gelen bir aileye aidiyet iddiasıyla birlikte yaşadığı trajik hikayeyi konu alır. Hikaye, Tess'in babasının, ailelerinin kökenlerinin asaletle bağlantılı olduğunu öğrenmesiyle başlar. Babasının bu haberle gururu ve heyecanı, Tess'in hayatını hiç beklemediği bir şekilde değiştirir. Gönderildiği d'Urberville malikânesinde kendisini soylu akrabalarına kabul ettirmeye çalışan Tess, burada Alec d'Urberville ile tanışır. Alec, Tess'e sahip olma arzusuyla doludur ve bu istekleri Tess'in hayatını altüst edecek olaylar dizisini başlatır. Film, Tess'in masumiyetinin toplum tarafından nasıl hoyratça sömürüldüğünü, karşılaştığı çeşitli sosyal haksızlıklar ve baskılarla nasıl mücadele ettiğini izleyiciye hissettirmekte başarılı oluyor. Tess karakteri, Phillips Hardy'nin keskin ve dramatik anlatımı sayesinde derinlik kazanıyor, izleyiciler onunla empati kurmakta zorlanmıyor. Polanski, filmdeki atmosferi mükemmel bir şekilde yansıtarak 19. yüzyıl İngiltere'sinin kırsal hayatına dair zengin bir görsel sunum sağlıyor. Görüntüler adeta birer tablo niteliğindeyken, başroldeki Nastassja Kinski'nin performansı derinliği ve hassasiyetiyle dikkat çekiyor, Tess karakterine hayat veriyor. 'Tess' sadece acıklı bir aşk hikayesi değil, aynı zamanda sınıf farklarının ve toplumsal beklentilerin bireyin yaşamı üzerindeki yıkıcı etkisini gözler önüne seren bir eleştiri niteliği de taşıyor. Film, dram tutkunları için etkileyici görselleri ve tarihi atmosferiyle mutlaka izlenmesi gereken bir yapım. İzleyiciyi Tess'in yaşamına derinden bağlayan bu film, unutulmaz bir seyir deneyimi sunuyor.