Operadaki Hayalet, Gaston Leroux'un aynı adlı romanından uyarlanan ve Andrew Lloyd Webber'in unutulmaz müzikleriyle beyaz perdeye taşınan etkileyici bir müzikal filmdir. Filmin konusu Paris Opera Binası'nda geçer. Hikaye, opera binasında yaşayan gizemli ve dehşet verici bir figür olan 'Hayalet' ile genç ve yetenekli bir soprano olan Christine Daaé arasında gelişen derin ve karmaşık ilişkiye odaklanır. Hayalet, yüzü korkutucu bir şekilde deforme olmuş, bu yüzden de kendi isteğiyle topluluğun kıyısında yaşamakta olan bir müzik dâhisidir. Christine'e olan büyülenmesi, onun sesiyle ilk kez karşılaştığında başlamıştır. Onun kariyerine çeşitli yollarla destek verir ve onu kendi yorgun dünyasının merkezine yerleştirir. Fakat bu takıntı zamanla ürkütücü bir hal alır, zira Hayalet, Christine'in başka biriyle aşk yaşamasına engel olmaya çalışır. Film, unutulmaz müziği ve görsel ihtişamıyla dikkat çekerken aynı zamanda derin karakter analizleri ile seyirciyi büyüler. Sahne arkası entrikaları, gizli geçitleri ve dönemin gösterişli kostümleri Opera Binası'nın âdeta bir karakter olarak konumlanmasını sağlar. Christopher'nun hayatı boyunca yaşadığı fiziksel ve duygusal travmalar, karakterin psikolojik derinliğini gözler önüne serer ve izleyiciye empati kurma fırsatı sunar. Operadaki Hayalet, yalnızca dramatik hikayesi ve romantik entrikaları ile değil, aynı zamanda muhteşem müzikleriyle de hafızalardan kolay kolay silinmeyecek bir etki bırakıyor. Film, aşk, tutku ve kendini kabul etme temalarını işlerken izleyicilere görsel bir ziyafet sunuyor. Tüm bu nedenlerle, operanın ölümsüz melodilerine kapılarak bu unutulmaz hikayeyi keşfetmek için Operadaki Hayalet'i izlemeniz kaçırılmayacak bir fırsat.