Muhbir filmi, Belçikalı diplomat Kathryn Bolkovac'ın, Bosna'daki Birleşmiş Milletler barış gücü misyonunda görev yaparken karşılaştığı insan ticareti skandalını ortaya çıkarma çabasını konu alıyor. Rachel Weisz'in etkileyici bir performans sergilediği film, izleyicilere hem heyecan verici hem de düşündürücü bir hikaye sunuyor. Hikaye, Bolkovac'ın Bosna'daki görevine atanmasıyla başlıyor. Kısa sürede, yerel bürokrasinin ve uluslararası yetkililerin ihmalleri sayesinde kökleşmiş olan bir insan ticareti ağına rastlar. Gizli kalmış bu kötülüğü açığa çıkarmak için harekete geçer ve bu süreçte kariyerini, güvenliğini ve hatta hayatını riske atar. Film, bu zorlu süreci gerçek olaylara sadık kalarak tasvir ediyor. Kathryn Bolkovac'ın hikayesi, uluslararası kurumların bazen nasıl yetersiz kalabildiğini ve adaletin yerini bulmasının ne kadar zor olabileceğini gösteriyor. Filmdeki gerilim unsurları, olayların gerçek hayatta da benzer şekilde yaşanmış olması nedeniyle izleyiciyi içine çekiyor. Muhbir, etkileyici sinematografisi ve çarpıcı anlatımıyla öne çıkıyor. Yönetmen Larysa Kondracki, konuyu oldukça gerçekçi bir biçimde işleyerek izleyiciye güçlü bir duygusal etki bırakıyor. Film sadece bir aksiyon ya da dram değil, aynı zamanda ahlaki bir sorgulamaya da kapı aralıyor. Filmin müziği ve atmosferi de izleyiciyi olayın içine çekmek için ustalıkla kullanılıyor. Gerçek hayatta yaşanmış olayları, kurmaca bir dille, ama doğruluğundan sapmadan anlatan Muhbir, izleyicilere gerçeklerin ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor. Bu açıdan, film hem eğitici hem de uyarıcı bir nitelik taşıyor. İnsanlık suçlarına ve adaletsizliklere karşı ses yükseltmenin önemini vurgulayan Muhbir filmi, izleyicilere aha önce hiç düşünmedikleri perspektifler sunarak onları sorgulamaya ve daha bilinçli bir şekilde izlemeye davet ediyor. Film, vahşi gerçekliğine rağmen umut dolu mesajlar veriyor ve bu yönüyle de izlemeye değer bir yapım olarak öne çıkıyor. Herkesin mutlak suretle izlemesi gereken bir film olarak tavsiye ediliyor.
