Başarılı bir Yunan draması olan 'Miss Violence', izlenmesi gereken bir film olarak dikkat çekiyor. Film, sarsıcı açılış sahnesiyle izleyiciyi hemen içine çekiyor. 11 yaşındaki Angeliki'nin doğum gününde kendi hayatına son vermesiyle başlayan hikaye, derin aile sırlarını keşfe çıkıyor. Yönetmen Alexandros Avranas, filmde dramın yoğunluğunu ustalıkla işlerken, aynı zamanda bir toplumsal eleştiri sunuyor. Angeliki'nin intiharının ardından ailesinin verdiği garip tepkilerle, aile içinde çok daha karanlık sırların olduğu düşüncesi izleyiciyi rahatsız edecek boyuta taşıyor. Filmin merkezinde, ataerkil bir ailenin baskıcı yapısı dikkat çekiyor. Aile reisinin baskın karakteri altında şekillenen aile dinamikleri, izleyiciyi diken üstünde tutarak tüm film boyunca hangi noktaya varacağı hakkında merakta bırakıyor. Karakterlerin soğukkanlı yaklaşımları ve etkileyici performansları, filmin etkileyiciliğini arttırıyor. Filmde kullanılan sinematografi, renklendirme ve mekân seçimi dikkat çekici. Bunlar; filme melankolik ve soğuk bir atmosfer katıyor. Yavaş ilerleyen ama etkileyici hikaye anlatımı, izleyiciyi düşündürmeye ve analiz yapmaya teşvik ediyor. 'Boktan Poşetedeki Kitaplar’ kitabının uyarlandığı bu film, insanlar üzerinde kalıcı bir etki yaratıyor ve film bittikten sonra bile kafalarda sorular bırakıyor. Karanlık bir aile hikayesini ve toplumun çürümüş yanlarını izlemek istiyorsanız, ‘Miss Violence’ mutlaka izlemeniz gereken bir film. Hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden tam not alan bu Yunan yapımı, sinematografik anlatımı ve sarsıcı hikayesiyle uzun süre akıllarda kalacak bir eser.
