1955 yapımı 'Marty', yönetmen Delbert Mann tarafından beyaz perdeye aktarılmış ve senaryosu Peyton Place'in yazarı Paddy Chayefsky tarafından kaleme alınmıştır. Film, o dönemde oldukça popüler olan minimalist ve gerçekçi anlatımıyla izleyiciler üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Film, New York'un Bronx bölgesinde yaşayan 34 yaşındaki bekâr kasap Marty Piletti'nin yaşamını konu alır. Marty, çevresi tarafından genellikle yalnızlık ve sıradanlıkla tanımlanan bir adamdır ve evlilik baskısı altında kendisini toplumdan dışlanmış hissetmektedir. Annesi ve çevresi, onu sürekli evlenmesi için zorlar. Fakat Marty, dış görünüşü ve sosyal becerilerinden dolayı bu konuda oldukça ümitsizdir. Bir gün, bir dans salonunda Clara adında öğretmenlik yapan biriyle tanışır. Clara da benzeri şekilde, aşk ve kabul görme arayışındadır. İkisi de birbirlerinin derin yalnızlıklarına hitap eder ve bu sıradan ama samimi karşılaşma, onların yeni bir bağ kurmasına vesile olur. 'Marty', içsel çatışmalar ve aşkın başkaldırı gerektiren doğasını işlerken, izleyicilerine bireysel keşif ve kabullenmenin hayatın en derin zorluklarını aşmada nasıl önemli bir rol oynayabileceğini gösterir. Ernest Borgnine'in performansı, samimi ve unutulmazdır. Kasvetli fakat umut dolu atmosferi ve karakterlerin gelişimi ile film, zamanın ötesinde bir hikaye sunar. Film, 1955'te En İyi Film Oscar'ını kazanarak dönemin en prestijli ödülüne de layık görülmüştür. Sıra dışı olmayan iki insanın hikayesi, izleyiciye hayatın basit güzelliklerini keşfetmede rehberlik eder. Marty'yi izlemeniz, toplumsal beklentilerle savaşmanın ve kendini kabul etmenin önemini bir kez daha gözler önüne serecektir.
