Kuzey Caddesindeki Pikap, yönetmen Samuel Fuller'ın 1953 yapımı suç ve gerilim dolu klasiklerindendir. Film, Soğuk Savaş döneminde New York'un karmaşık caddelerinde geçen bir hikayeyi ustaca işler. Başrolünde Skip McCoy karakterine hayat veren Richard Widmark, yankesicilik yapan bir suçludur. Skip'in hikayesi metroda yankesicilik yaparken başlar, ancak çaldığı çanta sıradan bir çanta değildir. İçinde devlet sırlarını içeren önemli mikrofilm vardır. Film, Skip'in farkında olmadan bulaştığı büyük bir casusluk operasyonunun çatlaklarından nasıl kurtulmaya çalıştığını anlatır. Dedektiflerden kaçarken, vakayı çözme arzusuyla yanıp tutuşan şefçi rolündeki Jean Peters ile yolları kesişir. Skip, bir yandan kendisini takip eden yeraltı dünyası ve polisten kaçarken, diğer yandan bir kızıl casusun gölge oyunlarında dolanan twistlerle dolu bir maceraya sürüklenir. Fuller, filmde Soğuk Savaş paranoyasının getirdiği casusluk ve ihanet temalarını çarpıcı bir şekilde işler. Filmin atmosferi, sokağın sert ve gerilim dolu havasını seyirciye en iyi şekilde aktarır. Çeşitli entrikalar ve beklenmedik olaylarla dolu senaryo, izleyiciyi adeta ekran başına kilitler. Sinema tarihçileri, Kuzey Caddesindeki Pikap'ı film noir türünün klasik bir örneği olarak kabul etmektedir. Hikaye, izleyicilere özgün bir sinema deneyimi sunarken, Richard Widmark'ın güçlü oyunculuğu ve Fuller'ın ustaca yönetmenliği birleşerek, her sahneyi ayrı bir heyecanla doldurur. Filmi izlerken, sadece bir suç hikayesi değil, aynı zamanda bir dram ve karakter çözümlemesi de izliyormuş gibi hissedeceksiniz. Skip McCoy'un yaşamına yön veren kararlar ve her iki tarafın da bir yandan onu köşeye sıkıştırmaya çalışması, gerilimi sürekli zirvede tutar. Kuzey Caddesindeki Pikap, döneminin kült filmleri arasında yerini alırken, hala izleyicilere heyecan ve merak dolu bir sinema deneyimi sunmaktadır. Eğer suç-gerilim filmlerine ilginiz varsa, bu filmi mutlaka izlemenizi öneririz.
