Homesick, izleyiciyi derinlemesine psikolojik bir yolculuğa çıkaran bir gerilim filmi. Film, genç bir çift olan Jessica ve Evan'ın, büyük şehirden uzak bir kırsal alana taşınmalarının ardından yaşadıkları kıstırılmışlık ve yabancılaşma duygularını merkeze alıyor. Jessica'nın, taşındıkları yeni evde, evde olmadık bir huzursuzluk hissetmeye başlamasıyla film akılda soru işaretleri bırakıyor. Komşularının gizemli davranışları ve evin içinde karşılaştıkları tuhaf olaylar, çiftin psikolojik sınırlarını zorlamaya başlar. Film boyunca Jessica'nın içine düştüğü paranoyak ruh hali, evin duvarlarının gittikçe daha çok üzerine geldiği izlenimini verir. Evan ise bu durumun Jessica'nın içine kapanıklığından ve yeni hayatlarına adapte olamaması kaynaklı olduğunu düşünmektedir. Ancak Jessica, hislerinin doğruluğunu kanıtlamak için kendi içsel mücadelesini başlatır. Üstün sinematografik tekniklerle desteklenen Homesick, izleyiciye yalnızlık, ev özlemi ve emniyetsizlik gibi evrensel duyguları aktarırken, bir yandan da afallatan bir gerilim atmosferi inşa ediyor. Yönetmen, mekân kullanımı ve ses öğeleriyle seyirciyi, karakterlerin içine düştüğü kafa karıştırıcı ve sürükleyici dünyanın bir parçası yapmayı başarıyor. Hikâye, güven ve gerçekle bağdaşan sınırlar noktasında karakterlerin karşılaştığı zorlukları ele alarak, izleyiciye insanın kendi zihniyle olan çatışmasının yoğun ve duygusal bir portresini sunuyor. Homesick, içsel huzursuzluğun ve kişinin kendisiyle yüzleşme sürecinin nasıl iç içe geçebileceğini merak uyandırıcı bir biçimde gösteriyor. Film, izleyenleri sona bıraktığı şaşırtıcı ve ürpertici final ile etkisi altına alarak, uzun süre unutulmayacak bir izleme deneyimi sağlıyor.