Gün Batımı, Michel Franco'nun ustalıkla yönettiği ve Tim Roth ile Charlotte Gainsbourg'un başrollerini paylaştığı çarpıcı bir drama olarak karşımıza çıkıyor. Film, Meksika'nın sıcak güneşi altında Alcapulco'da tatil yapan bir ailenin etrafında döner. Bu tatil başlangıçta huzurlu ve keyifli gözükse de, aile reisi Neil'in (Tim Roth) aniden aldığı kararlarla işler kısa sürede değişiyor. Neil, beklenmedik bir haberle karşılaştıktan sonra geri dönüş yerine tatilde kalmayı tercih eder ve bu karar, izleyicinin aile ilişkilerini, bireyin kendine olan sadakatini sorgulamasına neden olur. Film, izleyiciye hem bir yaz tatilinin yüzücü sıcağını hem de içsel bir huzursuzluğu hissettirir. Michel Franco, izleyiciyi diyalog ve aksiyon yerine, karakterlerinin gözlerinde ve sessizliğinde anlam aramaya iter. Gün Batımı, özellikle Neil'in tavırları üzerinden modern zamanın dilemmalarını cesurca ele alıyor. Neden yalnız kalmayı yeğlediğinin, aslında neyi arzu ettiğinin cevaplarını izleyiciye açık bir şekilde bırakmaz. Her biri farklı bir gizem taşıyan, abartıya kaçmadan incelikle dokunmuş karakter ilişkileri, filmi daha derin bir katmana taşır. Film boyunca, Neil'in huzura erme, suçluluk ve kabullenme gibi derin duygular arasında bocaladığını gözlemliyoruz. Özellikle sahilde geçirdiği yalnız anlar, sessizliğin ve durağanlığın ne denli güçlü bir anlatım aracı olabileceğinin ispatı niteliğinde. Gün Batımı'nı izlemek, hayatın karmaşıklığını ve kırılgan doğasını yeni bir bakış açısıyla değerlendirmek isteyenler için bir fırsat sunuyor. Sakin ama yoğun bir anlatımla karşı karşıya kalacağınız bu film, izleyicinin kendi seçimini sorgulamasını sağlayacak derin bir iz bırakıyor.