Frank, hayatı boyunca sıradan bir hayat sürmüştür ancak bir gün işini, ailesini ve sağlık sorunlarıyla daha fazla baş edemeyeceğini fark eder. Toplumun giderek artan kabalığı ve şiddeti karşısında sinirleri tükenen Frank, bu duruma sessiz kalmamaya karar verir. Yanında beklenmedik bir yol arkadaşı, lise öğrencisi Roxy ile birlikte, modern Amerikan toplumunun yozlaşmış ve yüzeysel yanlarını hedef alan bir yolculuğa çıkarlar. Filmin anlatımı, eğlenceli ve karanlık bir mizah arayışının yanı sıra derin bir toplumsal eleştiri getiriyor. Frank ve Roxy'nin hedefleri, televizyondaki reality şov yıldızlarından, park yerinde saygısız davranan insanlara kadar geniş bir yelpazede yer alan bireylerdir. İkilinin birlikte çıktıkları bu yolculuk başta tuhaf görünse de, izleyiciyi kendine çekiyor. Zaman zaman şiddet içeren sahneler bulunsa da, filmin alt metni ve vermek istediği mesaj düşündürücüdür. 'God Bless America', izleyicilere toplumu eleştiren bir monolog sunarken, eğlenceli ve sürükleyici bir macera vaat ediyor. Sinematik dili ve kurgusu ile izleyicilerin dikkatini çekmeyi başarıyor. Yönetmen Bobcat Goldthwait, toplumsal yozlaşmayı ve tüketim toplumunu eleştiren bir yapıya sahip bu film ile günümüz dünyasının en büyük sorularından bazılarını sorguluyor. Eğer modern dünyanın çelişkilerini ve absürtlüklerini mizahi bir perspektiften izlemek istiyorsanız, 'God Bless America' mutlaka izlenmesi gereken bir film. Amerikan rüyasını sorgulayan bu hikaye, farklı bir bakış açısıyla izleyicilere sunuluyor. Frank ve Roxy'nin sıra dışı hikayesini izlerken bir yandan gülecek, diğer yandan düşündürecek bu film size farklı bir deneyim sunacak.