Dünyanın En Çok Öldürülen Kadını, Paris'te bulunan ve gerçek yaşam olaylarından esinlenen Grand Guignol Tiyatrosu'nun karanlık perde arkasına derin bir bakış sunuyor. Film, 1930'ların Paris'inde, sahnede birçok ölüm sahnesinde yer alan ünlü oyuncu Paula Maxa'nın hayatını merkezine alıyor. Maxa, şöhretine rağmen sürekli tehditlerle karşı karşıya kalan bir karakter. Film, Maxa'nın kaçınılmaz ölümlerle dolu sahne performanslarına devam ederken, gerçek dünyada peşini bırakmayan bir tehditle başa çıkmaya çalışmalarını anlatıyor. Seyirciye, hayatını tiyatro sahnesinde bırakarak sanal bir ölüm sanatı haline getiren Maxa'nın hem sahne içi hem de sahne dışındaki mücadelesi sunuluyor. Bu gizem dolu film, dramatik bir anlatımla sürekli izleyiciyi sürükleyici kılarken; izleyicilere, hem bir oyuncunun iç dünyasını hem de dönemin Paris’teki tiyatro çevrelerinin arka planını gözler önüne seriyor. Dünyanın En Çok Öldürülen Kadını’nı izlemek, sadece tiyatro dünyasının karanlık yanlarına tanıklık etmekle kalmayacak; aynı zamanda, filmin içindeki gerilim ve gizem dolu atmosferde adeta bir dedektif gibi Maxa'nın etrafında dönen sır perdesini aralayacak bir yolculuğa çıkmanızı sağlayacak.
