John Waters'ın yönetmenliğini üstlendiği 'Desperate Living', izleyicileri alışılmışın dışında bir dünyaya sürüklüyor. 1977 yapımı bu kült film, Amerikalı orta sınıf banliyö yaşamına karşı sürreal ve eleştirel bir bakış açısı sunuyor. Film, kocasını kazayla öldürdükten sonra kaçmak zorunda kalan iki kadının hikayesini anlatıyor. İşin ilginci, sığındıkları Mutant Şehir, en az suçlarından kaçtıkları dünya kadar kaotiktir. Ana karakterlerden biri olan Peggy Gravel, paranoyak ve zengin bir kadındır. Onunla birlikte kaçan Dadı Grizelda ise, olayların akışında önemli rol oynar. İkili, kendilerini yerel hükümdarlar ve tuhaf kasaba sakinleri arasında politik entrikalar ve tehlikelerle dolu, varoluşu absürtlükle sınanan bir dünyada bulurlar. Film, bu iki kadının zamanla sadece yaşam mücadelesi vermekte kalmayıp, aynı zamanda bu bambaşka dünyaya uyum sağlama çabalarını da sürükleyici bir şekilde işler. Waters, cesur anlatımı ve absürt mizahıyla bilinirken, 'Desperate Living' de benzer şekilde toplumun tabu konularını ve otorite anlayışını mercek altına alıyor. Filmdeki karakterlerin tuhaf kişilikleri ve sıra dışı yaşam tarzları, izleyiciyi hem düşündürüyor hem de eğlendiriyor. Kurgu, Waters'ın karakteristik stiline sadık kalarak, izleyiciyi rahatsız edici fakat bir o kadar da büyüleyici bir dünyaya çekiyor. 'Desperate Living', yönetmenin çarpıcı görselliği ve keskin toplumsal eleştirisiyle dolu, izlemeyi düşünen herkes için efsanevi bir yapıt. Eğer alışılmış sınırların dışına çıkmak ve farklı bir sinema deneyimi yaşamak istiyorsanız, bu filmi kesinlikle izlemeniz gerekiyor.