Çılgınlar Gibi, Felicity Jones ve Anton Yelchin'in unutulmaz performanslarıyla bizi aşkın derinliklerine sürüklüyor. Film, sadece birbirlerine delicesine aşık olan iki genç insanın hikayesini anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda aşkın önüne çıkan engelleri, mesafeleri ve zamanın ilişki üzerindeki etkilerini de gözler önüne seriyor. Anna ve Jacob, üniversitede tanıştıklarında hemen aşık olurlar. Ancak Anna'nın öğrenci vizesinin süresi dolunca ilişkileri sınanır. Sürekli görüşememek ve ayrı geçen zaman, aşklarındaki tutkuyu ve bağlılığı farklı bir boyuta taşır. İkilinin aşkı, mesafe ve zamanın testinden geçerken, onların kişisel mücadelelerine tanık oluyoruz. Film, aşkın ne kadar karmaşık ama aynı zamanda ne kadar güzel olduğunu samimi bir şekilde anlatıyor. İzleyicileri duygusal bir yolculuğa çıkaran yönetmen Drake Doremus, minimal fakat güçlü bir anlatım dili kullanarak, izleyicilerin karakterlerle empati kurmasını sağlıyor. Çılgınlar Gibi'nin en dikkat çekici özelliklerinden biri de gerçekçi ve organik diyalogları. Bu diyaloglar, filmin özgün ve içten yapısını daha da pekiştiriyor. Çılgınlar Gibi, bir romantik drama olarak kalıpların dışında bir hikaye sunuyor. Aşkın doğası üzerine düşündüren ve duygusal yoğunluk taşıyan bu film, izleyenlerin kendi hayatlarına dair derinlemesine sorgulamalara ve romantik ilişkiler üzerine düşünmeye yöneltebilir. Çılgınlar Gibi, hem duygusal yoğunluğu hem de aşk temalı filmleri sevenler için mutlaka izlenmesi gereken bir yapım.
