Cennet Beklesin, saf bir umut ve kurtuluş hikayesi sunuyor. Film, radikalleşme sürecinde olan iki genç kızın hayatını ele alırken, izleyiciyi derin bir sorgulamanın içine çekiyor. Yönetmen Marie-Castille Mention-Schaar, toplumsal sorunlara ve bu sorunların gençler üzerindeki etkilerine fener tutuyor. Film, Mélanie ve Sonia adlı iki genç kızın, hayatlarının kilometre taşları üzerinde gezinirken, değişen bakış açılarını ve ailelerinin onlara olan yaklaşımlarını gösteriyor. Mélanie, sıradan bir genç kız olarak beyninin adım adım nasıl yıkandığını ve internet üzerinden nasıl radikalleştirildiğini anlatırken, Sonia ise, ailesini terk edip cihatçı olma yolunda aldığı kararlardan dolayı karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor. Cennet Beklesin, izleyicilere sadece gençlerin bu sürecini değil, onların ardından kırılmış aileleri ve çevrelerindeki insanları da derinlemesine sunuyor. Filmde, kızlarını tekrar kazanmak ve onları normal hayata döndürmek için çabalayan ebeveynlerin dramatik mücadelesi etkileyici bir şekilde işleniyor. Bu güçlü dram, özellikle genç izleyicilere yönelik eğitici bir özelliğe de sahip. Radikalleşme ve onun arkasındaki psikolojiyi derinlemesine irdelerken, ailelerin bu tür durumlarla nasıl başa çıkabileceğini de soruşturuyor. Oyunculuk performansları ve senaryo, filme doğal ve etkileyici bir tempo kazandırırken, her hikaye bölümünde izleyiciyi adeta ekran başına yapıştırıyor. Cennet Beklesin, duygusal yoğunluğu ve ele aldığı temaların güncelliği ile seyircisine unutulmaz anlar yaşatıyor. Eğer duygusal ve düşündürücü bir film arıyorsanız, Cennet Beklesin kesinlikle izlemeye değer.