Canavar filmi, izleyicilerini afrika savanalarında heyecan dolu bir hayatta kalma mücadelesine davet ediyor. Film açılış sahneleriyle birlikte, sizi adeta bir belgesel izliyormuş hissine kaptırıyor. Dr. Nate Samuels ve iki genç kızının hikayesine odaklanan Canavar, koca bir kıtanın büyüleyici ama bir o kadar da tehlikeli doğasında tüyler ürpertici anlar yaşatıyor. Dr. Samuels, eşi vefat ettiğinden beri kızlarıyla arasında yeniden bir bağ kurma çabasında olan bir baba figürü olarak karşımıza çıkıyor. Bu amaçla çıktıkları Afrika gezisi, beklenmedik bir güç tarafından kesintiye uğrar: İnsanların bölgesine izinsiz girdiği vahşi bir aslan. Film, doğal bir felaketin ortasında kalan bir ailenin mücadelesini ele alırken gerilimi bir an bile düşürmeden, izleyiciye sürekli tetikte kalma hissi aşılıyor. Film boyunca mekan kullanımı ve efektler, Afrika'nın güzelliklerini ve tehlikelerini gözler önüne seri bir biçimde seriyor. Savanların muhteşem görüntüleri, hayatta kalma mücadelesini sürekli bir fon gibi işliyor. Yönetmen, bu görüntüleri vahşi doğanın gerçekçi ve etkileyici bir yansıması olarak oldukça ustaca kullanıyor. Canavar izlemeniz gereken bir film çünkü bu, sadece bir korku veya gerilim hikayesi değil. Ailevi bağlar, hayatta kalma dürtüsü ve doğanın gücü temalarını harmanlayan bir yapım. Özellikle gerilim sevenlerin kaçırmaması gereken Canavar, izleyicilerini sık sık koltuklarının kenarına getiriyor. Film, hem karakterlerin içinde bulunduğu psikolojik gerilimi hem de doğanın mutlak otoritesini başarılı bir şekilde ele alıyor. Canavar filmi, tuttuğunuz nefesi yavaşça bırakmanıza izin vermeyecek kadar sürükleyici ve etkileyici sahneler sunuyor. Mutlaka izleyin.