Bir Hayalimiz Vardı, 1960'ların Londra'sında geçen büyüleyici bir gençlik dramıdır. Film, yakın arkadaş olan Ginger ve Rosa'nın hayatına odaklanır. Ginger, şiir ve edebiyat tutkusuyla dolu genç bir kızken, Rosa daha isyankâr ve cesur bir karaktere sahiptir. Aralarındaki dostluk, arka planda Soğuk Savaş'ın ve nükleer tehdidin etkileriyle şekillenir. Film, Londra'nın siyasal ve sosyal dalgalanmalarının gençlerin hayatlarını nasıl etkilediğini gösterir. Ginger, ailesindeki gerilimlerle başa çıkarken, annesi ve babasının arasındaki sorunlarla yüzleşmek zorundadır. Rosa ise özgürlüğe duyduğu özlemle, yaşadığı çevreye karşı duran bir figür haline gelir. İki genç, birbirleriyle olan dostluklarını sorgularken, hayatın getirdiği zorluklara karşı nasıl direnmeleri gerektiğini öğrenirler. Filmin en büyüleyici yanlarından biri, karakterlerin derinlemesine işlenişi ve dönemin atmosferinin başarıyla yansıtılmasıdır. Ginger ve Rosa'nın hayalleri ve korkuları, her izleyiciye dokunan evrensel temalar etrafında işlenmiştir. Film, politik alt metinleri ve kişisel keşif hikâyeleriyle izleyenleri düşündürmeyi ve duygusal bir yolculuğa çıkarmayı başarır. Bir Hayalimiz Vardı, aynı zamanda etkileyici sinematografisi ve çarpıcı performanslarıyla da dikkat çeker. Başrol oyuncuları, rollerine kattıkları gerçekçilik ve duygusallıkla göz doldurur. Yönetmenlik koltuğundaki Sally Potter, bu hikâyeyi anlatırken izleyicilere hem estetik bir ziyafet hem de duygusal bir derinlik sunar. Özellikle genç izleyiciler için birçok ders barındıran film, dostluk, bağımsızlık ve büyüme temalarını işler. Hayatın belirsizlikleri ve beklentileri arasında, bireyin kendi sesini bulması gerektiğini vurgular. Film, izlemeye değer bir dram olarak, izleyicileri hem düşündürür hem de etkiler.
