Ben Cadı Değilim, yönetmen Rungano Nyoni tarafından beyaz perdeye taşınmış, geleneksel inançların ve modern yaşamların kesiştiği bir dram filmidir. Film, hikayesini Zambiya'da, küçük bir kız çocuğu olan Shula'nın başına gelen trajik olaylar üzerine kurar. Shula, köy halkı tarafından cadılıkla suçlanır ve bir cadı kampına gönderilir. Bu kampta ona ait olmayan bir yafta ile yaşamak zorunda bırakılır. Filmin merkezinde, geleneklerin ve toplum baskısının insanların yaşamlarını nasıl şekillendirdiği üzerine derin bir sorgulama bulunur. Shula, sadece 9 yaşında olmasına rağmen büyük insanlık dramlarının içine çekilir ve bu süreçte kimliğini korumaya çalışır. Toplumun baskısıyla birlikte kendi içsel savaşını veren Shula'nın hikayesi, izleyicilerde empati ve derin bir sorgulama yaratır. Film, Rungano Nyoni'nin olağanüstü yönetmenliği sayesinde etkileyici bir görsel dille anlatılır. Kamera kullanımı ve renk paleti izleyiciyi Zambiya'nın kırsal atmosferine çeker. Nyoni, geleneksel ritüel ve davranışları modern bir perspektif ile sorgulatır. Ben Cadı Değilim, izleyicilere sadece bir cadı hikayesi sunmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerinin ve güç dinamiklerinin nasıl işlediğini de gözler önüne serer. Filmin mizahi unsurları ve absürt gerçekçiliği sayesinde izlemek hem düşündürücü hem de oldukça eğlenceli bir hale gelir. Sonuç olarak, Ben Cadı Değilim, alışılmışın dışında bir film deneyimi sunarken düşünmeye iten yönüyle de önemli bir işlev üstlenir. İzleyenlere sorunlu geleneklerin doğasından kurtuluşu ve özgürlüğün önemini gösteren bu yapım, büyüleyici hikayesiyle muhakkak izlenmeli.
