The Canterville Ghost, Oscar Wilde'ın aynı adlı klasik eserinden uyarlanan ve izleyiciyi İngiltere kırsalındaki perili bir şatoya götüren etkileyici bir hikaye sunuyor. Hikaye, Amerikalı bir ailenin tarihi Canterville Şatosu'na taşınmasıyla başlar. Amerikalı Otis ailesi, İngiliz aristokrasisinin kalıntıları arasında yer alan görkemli ancak korkunç koleksiyonuyla ünlü bu şatoda yeni bir başlangıç yapmaya karar verir. Başta aile üyeleri, şatonun efsanelerine karşı oldukça kayıtsızdır. Ancak zamanla, 300 yıldır bu topraklarda dolaşan Sir Simon de Canterville isimli hayaletin varlığının farkına varırlar. Sir Simon, hem ürkütücü hem de trajikomik bir figür olarak karşımıza çıkar. Otis ailesi, bu hayaleti ciddiye almak yerine onunla dalga geçmeye karar verir. Durum o raddeye gelir ki, ailenin çocukları, hayaleti daha fazla rahatsız ederek onun huzurunu bozmaktan keyif alır. Film, bir yandan otantik gotik unsurları ve komediyi harmanlarken, diğer yandan da hayaletimizin geçmişteki suçlarını telafi etme çabasını ve içsel çatışmalarını gözler önüne seriyor. Sir Simon, kendisinden korkulmadığı ve ciddiye alınmadığı yeni dünya düzeninde, huzura kavuşmanın yolunu bulmak zorundadır. Başka bir deyişle, Canterville Şatosu'nun lanetli geçmişinden kurtulmayı ve trajik bağlarını koparmayı arzular. Canlandırıcı anlatımı, yer yer gülümseten mizahi anları ve Viktorya dönemi atmosferiyle "The Canterville Ghost" filmi, hem çocuklar hem de yetişkinler için keyifli anlar vaat ediyor. İngiliz kırsalının mistik havası ve tarihi detaylarla bezeli sahneler, izleyiciye zamanın ötesinde bir deneyim sunuyor. Film, izleyicide derin bir duygusal etki yaratırken, insan ilişkileri ve bağışlanma temasının altını çiziyor. "The Canterville Ghost" filmi izlemek, hem gülümseten hem de düşündüren bir serüvene açılan kapı olabilir.
