SuperBob, sıradan bir Londra postacısı olan Bob'un bir meteor olayından sonra kazandığı süper güçlerle sıradışı bir kahramana dönüşmesini konu alıyor. Olayların başlangıcında Bob, hikayesinin sıradan bir İngiliz vatandaşından süper kahramana dönüşmesini gözler önüne seriyor. Önceleri sadece postaları teslim etmekle meşgul olan Bob, sürekliliği olan rutin bir hayata sahiptir. Ancak, dünya dışı bir olayın ardından süper güçlere kavuşur ve hayatı bambaşka bir hal alır. Film, Bob'un yeni keşfettiği güçleriyle nasıl başa çıktığını ve bu güçlere rağmen insan kalmanın zorluklarını eğlenceli bir dille anlatıyor. SuperBob, sıradan bir adamın bir anda dünya çapında bir kahramana dönüşmesini ve bunun ardından gelen sorumlulukları ustaca işliyor. Bob, yeni hayatına adapte olmaya çalışırken, bir yandan da eski yaşamından kalan ilişkilerini ve işini ayakta tutma çabasını sürdürüyor. Süper kahraman filmlerinin çoğunda rastlanmayan bir mizah anlayışıyla, SuperBob izleyicilere hem kahkaha attırırken hem de düşündürücü mesajlar iletiyor. Film aynı zamanda bir süper kahramanın süper güçlerinin etkileri ve insan doğasının ne kadar karmaşık olduğu üzerine de derinlemesine sorgulamalar yapıyor. Yönetmenliğini Jon Drever'in yaptığı bu film, süper kahraman türüne yeni bir soluk getiriyor. Film boyunca, Bob'un bir süper kahraman olarak toplumda nasıl kabul gördüğüne ve kişisel olarak nasıl bir gelişim gösterdiğine de tanık oluyoruz. Süper güçlerini kullanışına dair aldığı kararlar ve bu kararların sonucunda üstlendiği sorumluluklar izleyicileri ekrana kilitliyor. Bob'un en büyük düşmanı ise kendi içindeki sıradanlık ve süper kahraman kimliği arasında kurmaya çalıştığı denge. SuperBob, eğlenceli anlatımı ve derin karakter gelişimi ile izlenmeye değer bir yapım olarak öne çıkıyor.