Kalpteki Bıçak, 1970'lerin Paris'inde geçen intrika ve gizem dolu bir gerilim filmi. Film, eşcinsel bir yapımcı olan Anne Parèze'nin (Vanessa Paradis) kariyerinin durma noktasına gelmesi üzerine başlıyor. Düşüşte olan kariyerini canlandırmak amacıyla, Anne sıra dışı ve cesur fikirlerle dolu bir film projesi üzerinde çalışmaya başlar. Ancak projeyi hayata geçirme sürecinde yaşanan gizemli olaylar serinin tonunu tamamen değiştirir. Film, Anne'in hayatının bu zor döneminde karşılaştığı kişisel sorunlarına da değinerek izleyiciye duygusal bir derinlik kazandırıyor. Eski sevgilisi olan ve aynı zamanda editörlüğünü de yapan Lois'in (Kate Moran) projeye yeniden dahil olması, Anne'nin iç dünyasında karmaşık duyguların ortaya çıkmasına sebep olur. Film boyunca, Paris'in karanlık atmosferinde gerçekleşen cinayetler zinciri, yalnızca Anne'nin değil, şehirdeki pek çok kişinin hayatını tehdit eder. Yönetmen Yann Gonzalez, izleyiciyi hem eski tarz gerilim filmlerine selam durarak hem de modern sinematografi teknikleri kullanarak etkileyici bir görsel deneyim ile karşılıyor. Cinayet sahneleri ve filmin genel karanlık temaları, hem gerilim hem de korku unsurlarını başarılı bir şekilde birleştiriyor. "Kalpteki Bıçak"ın en çarpıcı yanlarından biri de, arka planda çalan mükemmel müzikleriyle izleyiciyi kendine çekmesi ve gerilimi sürekli baştan sona hissettirmesi. Filmin hikayesinin merkezinde gizemli bir suçlu bulunurken, aslında derin psikolojik analizlere ve insan psikolojisinin karanlık yönlerine de bir ışık tutuluyor. Film boyunca, izleyici Anne ile birlikte hem kendi iç hesaplaşmalarını yaparken, hem de bu karmaşık cinayet zincirinin arkasındaki sır perdesini aralamaya çalışıyor. İzleyiciye sunduğu sürprizlerle dolu senaryo ve etkileyici görselliği sayesinde "Kalpteki Bıçak", gerilim ve gizem türlerini sevenler için kaçırılmaması gereken bir deneyim sunuyor.