Arizona, ekonomik zorluklar içindeki Amerikan orta sınıfının karşılaştığı güçlükleri esprili bir dille ele alan bir kara komedi filmi olarak karşımıza çıkıyor. 2009 konut krizinin etkilerini derinlemesine araştıran film, Cassie Fowler'ın hikayesini merkeze alıyor. Başrol oyuncusu Cassie, bir emlak ofisinde çalışmakta ve kriz nedeniyle işini kaybetme korkusuyla yaşamaktadır. Bir gün ofisinde istemeden tanık olduğu bir cinayet, Cassie'nin hayatını karmaşık bir hale getirir. Cinayeti işleyen Sonny'nin umursamaz ve dengesiz tavrı, izleyiciyi heyecan ve mizah dolu bir serüvenin içine çeker. Sonny'nin cinayet örtbas etme çabaları ve Cassie'yi tehdit ederek onu kendi tuhaf dünyasına çekmeye çalışması, filmin temposunu sürekli yüksek tutar. Arizona, absürt mizah anlayışını gerilim öğeleriyle ustaca birleştiriyor. Yönetmen Jonathan Watson, kara mizahın sınırlarını zorlayarak akıllıca yazılmış diyaloglarla karakterlerin motivasyonlarını detaylı bir şekilde işler. Cassie'nin çaresizlik içinde yaptıkları, izleyicilere empati yapacak noktalar sunarken, Sonny'nin kontrol edilemez yapısı bir nevi mizahi bir anti-kahraman yaratıyor. Film boyunca sürükleyici bir şekilde gelişen olaylar zinciri, izleyicilere beklenmedik andan itibaren etkileyici sürprizlerle dolu bir seyir keyfi sağlıyor. Arizona, ekonomik çöküşün ve umutsuzluğun kişisel ilişkiler üzerindeki etkilerini mizahi bir üslupla sergileyerek, hem zekasını hem de cesaretini ortaya koyuyor. Cassie ve Sonny'nin bu kaotik macerada yolları kesiştikçe, film duygusal derinlik kazanarak finalde izleyicilere düşündürücü bir mesaj bırakıyor.
